Komik fıkralar

Buda benden bi yarışma olsun dedim ve fıkra yarışmasını başlatıyorumm 10 kişi göndersin 1. yi onur seçecek

adamın biri çöldeymiş ilerliomuş.sonra dinlenirken deve tüymüş.adam etrafta deve tüccarına rastlamış bitane almış sormuş tüccara bu deve nasıl hareket eder adamda cevap vermiş OH BEE diince adam yine sormuş peki nasıl durur adamda ALLAHIM SEN BENİ KURTAR diince.adam almış devesini ilerliyormuş gitmiş gitmiş karşısına bir uçurum çıkmış adam nasıl durcağını unutmuş sonra dua ederken allahım sen beni kurtar demiş deve durmuş ama tam uçurumun kenarında daha sonra adamda o rahatlıkta bir den oh bee demiş.

bu da benim fıkramdı internetten bulmadım aklımda kalmış lütfen fıkralarınızda küfür olmasın hadi byy

haha evet ve haklısın lütfen fazla küfür olmasın.

padişahın biri bir gün sarayının etrafına kocaman bir göl yaptırır.
Gölün içine bütün vahşi deniz yaratıklarını atar ve ülkenin dört bir yanına "her kim burdan yüzerek karşıya geçerse mirasım ve kızım onundur" diyr mustular salar.
suya atlayan herkes ya geri döner ya da vahşi balıklara yem olur.Derken adamın birinin hiç ardına bakmadan son hızda yüzdüğü- nü görürler.
padisah nefes nefese kalmıs olan adama sorar:
-söyle bakalım kızımı mı istiyorsun?
adam hala nefes nefesedir:
-hayır.
-tahtımı mı istiyorsun?
-hayır
-E söylesene be adam ne istiyorsun benden.
-Onu bunu bosver de beni iten o. cocugunu bul bana

buda benden

hahahahahha!! harika ya :D:D:D:D

güzelde o.çocuğu olayı olmasa daha ii olurdu

Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler. Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:"Sevgili Kocacığım,Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)

:D:D

Bir gün çocuk, anne, baba, büyükanne ve büyükbabadan oluşan bi kaplumbağa ailesi evden lazım olan eşyaları alırlar ve yola çıkarlar. 16 yıl gittikten sonra baba acıkır ve "Hadi yemek yiyelim." der. Tam yemeğe otururlar ve ekmeği almayı unuttuklarını görürler. İçlerinden birinin eve gidip ekmeği alması gerekir. Büyükbabaya söylerler sen git diye. Büyükbaba "Ben çok yaşlıyım gidip gelmeye ömrüm yetmez." der. Büyükanneye söylerler oda aynısını söyler. Ve en sonunda çocuğun gideceğine karar verirler. Çocuk gitmeyi kabul eder ancak bir şart koyar, der ki " Ben gidicem ama ben gelene kadar kimse yemeklere ellemeyecek" der. Kabul ederler. Çocuk gider. Aradan 8 yıl geçer büyükbaba der "Açlıktan ölmek üzereyim verin bana ben yiyeyim.". Anneyle baba olmaz söz verdik derler ve büyükbaba ölür. aradan 8 yıl daha geçer. Büyükanne der ki "Ben açlıktan ölmek üzereyim. Lütfen verin yemekleri yiyeyim." der. Ancak yine anneyle baba kabul etmez ve büyükanne de açlıktan ölür. Aradan bir 8 yıl daha geçer. Anne babaya der ki "Biz de ölmeden şu yemekleri yiyelim" der. Baba ilkten kabul etmez ancak sonradan ikna olur. Tam yemeğe otururlar ve biraz bişey yerler. O sırada çalılıkların arasından çocuk çıkar ve şöyle der "Sizi gidi siziiiiiiii. Demek gitseydim yiycektiniz."

Ben ilk duyduğumda çok gülmüştüm. İnşallah sizide güldürür.

:D:D:D:D çok komik yaaa

harbi komik

ahahaha